1 Temmuz 2007 Pazar

Kazlar Çalınır Çamlıca’nın Bahçelerinde - Rodili Maceralarım III

Sem’in Judi’yi unuttuğunu düşünen Banu bu işi çözümleme zamanının geldiğini düşünür. Hem ne zamandır ülkesine gitmemiş, oraları çok özlemiştir. Hemen bu fikri Fred’e açıp, kendisiyle gelip Colomboculuk oynamasını ister. Fred’de bunu çok ister çünkü ne zamandır İstanbul’daki caz kulüplerinde çalma hayali vardır ama işlerini ayarlayamaz. Banu tek başına İstanbul yolunu tutar.

Ritz Hotel’de deniz manzaralı bir odaya yerleştikten sonra krem rengi pardösüsünü giyip havaalanından aldığı puroları çantasını yerleştirdikten sonra Kadıköy çarşıda soluğu alır. Rodi’yi bulması uzun sürmez. Kendisini tanıtıp, onu konuşmak için Simit Sarayı’na götürür. Çok özlediği çıtır çıtır simitleri yerken ona Judi’yi bulmaya kararlı olduğunu ama yardıma ihtiyacı olduğunu söyler. Rodi Mart ayından beri Judi’den haber alamadığını, İstanbul’un altını üstüne getirdikleri halde bir sonuca ulaşamadıklarını anlatır. Bu iş sandığından da zor olacaktır anlaşılan.

Rodi’den ayrıldıktan sonra İstiklal’e giden Banu, bu şehrin ne kadar da değiştiğini düşünerek sokaklar da Judi’yi aramaya koyulur. Judi’nin resmini kalabalığa göstererek onu görüp görmediklerini sormaya başlar. Nede olsa şehirdeki hatta tüm ülkede ki insanların konsantre olarak geldikleri bir yerdir burası. Kanadalı turistleri bile atlamadan önüne gelen herkesle konuşur.

Beşinci günü de İstiklal’de geçiren Banu artık yorulmaya, ümidini kaybetmeye başlamıştır. Judi’yi bulamamış ama ikinci detektiflik gününden itibaren yanına aldığı resim defterini İstiklal görüntüleri ile doldurmuştur. Hatta kendisini sokak ressamı sananların isteğini kıramamış, portreler çizerek akşamları çanta dolusu YTL, Dolar ve Euro ile oteline dönmeye başlamıştır. Daha sanat okuluna başlamadan bu kadar para kazanacağını hiç düşünmemiş olan Banu acaba hayatımı sokak ressamı olarak mı sürdürsem diye düşündüyse de bu kararı şimdilik ertelemeye karar vermiştir.

Banu’nun İstiklal’deki varlığı Paparazzi’nin dikkatinden kaçmamış ve ulusal bir gazetenin muhabiri onu gözleme almıştır. Gözlemeyle sonucu ulaşamayacağını anlayan muhabir sonunda kendini Banu’ya tanıtmış, anlat bakalım demiştir. Banu hikayeyi anlatınca muhabir tatlı tatlı kaşınmış sonra da bildik bildik gülümsemiştir. Çünkü Judi’nin nerede olabileceği hakkında fikri vardır.

Ertesi sabah ikili Kadıköy vapur iskelesinde buluşup İbrahim Ağa Mahallesi’nde boş bir arazi üzerinde kurulan Ünlüler Sirki’nin yolunu tutmuştur. Sirk daha TV yayınlarına başlamamıştır ama hazırlıklarla dolu hummalı bir havası vardır. Muhabir kendisini kapıdaki görevlilere tanıtmış, içeriye girmeleri hiç de zor olmamıştır. Bir süre içeride dolaştıktan sonra Judi’yi terbiyecisi ile çalışırken bulmuşlardır. Terbiyeciye röportaj için geldiklerini söyleyip bunun için sakin bir yer istemişlerdir. Önce huysuzlanan terbiyeci, muhabirin onun da resimlerini çekeceğini ve ertesi günkü gazeteler de boy boy çıkacağını söylemesi ile yumuşamış onları görüşme odasında yalnız bırakmıştır.

Banu bir solukta Judi’ye olan biteni anlattıktan sonra bu kabusun sona ereceğini anlayan Judi rahatlamış ve gözyaşları içinde başına gelenleri anlatmaya başlamıştır. Sirkte çalışmak için kaçırıldığı gün Rodi ile buluşmaya gelirken şöyle bir Çamlıca yapayım demiş, oradaki sirk mafyasının eline düşmüştür. Bir sirkle Anadolu’yu dolaştıktan sonra Ünlüler Sirki’ne yüksek miktarda paralarla satılmıştır. Kaçmasın diye de kilit altında tutulduğu için Rodi’ye bile haber gönderememiş ama bir gün bulunacağından hiç ümidini kaybetmemiş. Banu artık tutsaklık günlerinin sona erdiğini yanlarında muhabir varken onu artık burada tutamayacaklarını söylemiştir. Nitekim kısa bir tartışmadan sonra sirk yetkilileri Judi’nin gitmesine razı olmuş, üçlü hemen bir taksiye atlayarak Rodi’nin yanına gitmişlerdir. İki kardeş özlemle birbirine sarılırken Banu görevini başarıyla tamamlamanın mutluluğuyla bir puro yakmış, onlara ve muhabire veda ettikten sonra Sem’in evine gitmiştir.

Banu’yu hiç beklemediği bir anda karşısında bulan Sem şaşkınlıktan ne yapacağını bilememiş, hele Judi’nin bulunduğunu duyunca büsbütün sevindirik olmuştur. Yedi gün yedi gece süren kutlamalardan sonra, Banu güzel anılarını ve para dolu valizini yüklenip Sem ve İstanbul’a elveda deyip ver elini Londra yapmıştır.

14 yorum:

Ori dedi ki...

Banu, bu yaptığın çok ama çok ayıp insan bir uğramaz mı? Bir merhaba demez mi? Ne yani, uğrasan para dolu valizin yerini bir poşet mi alacaktı?
Aşkolsun:(

Ori dedi ki...

Tamam, Sem'in günlerce yapamadığını yapmış Judi'yi bulmuşsun. Kutlarım. Kim bilir iki kardeş şimdi ne kadar mutludur. Bunun için kocaman bir teşekkür sana:)

Ori dedi ki...

Ve Sem; sana da çok teşekkürler. Az yol arşınlamadın. Onca çabanın sonunda mutlu olmana sevindim doğrusu:)

Adsız dedi ki...

Ünlüler sirkini seyrederken judiyi görmüştüm, havuçla beraber bir şova katılmıştı ama mutsuzluğu gözlerinden okunuyordu onun tekrar mutlu olmasına sevindim,
artık sanırım bir daha istanbula gelmez bu kadar kötü olaylardan sonra ancak bildiğim kadarıyla ünlüler sirki BBC patentliymiş ve ağustos ayından itibaren BBC'de İngiliz versiyonu yayınlanacakmış Judiye dikkat etseniz iyi olur Londradada sirk mafyası olabilir,
iyi çalışmalar,

Adsız dedi ki...

Hem görüyorsun hem de Sem' haber vermiyorsun???

Adsız dedi ki...

Londra da sirk mafyası olas ne yazar, onun kurtarıcısı zaten Londra'da yaşıyor. Hem de kazandığı bir valiz para ile

Adsız dedi ki...

sormayin valla yolda ot felan alip geri donunce valizler cogaldi hahahahahahah ilahi Sem ;)

Adsız dedi ki...

Sem cim bunlar gizli kalsin aciklamayalim demistim sana degil mi...simdi pesime bizim memur dusecek, aman yani diyorum ;)
Ori cim inan benim bi sucum yok!! ;)

Adsız dedi ki...

He he heyyy Banu kardes, gene yapmissin yapacagini. Bravooo Gerci detektiflikten eline para gecmemis ama resimle hayatini simdiden kazanmaya baslamissin. Tebrik ediyorum:))

Adsız dedi ki...

Banu çok yaşa:)) Sem'e kalsaydı Judi'nin güzel haberini zor alacaktık.Mutlu sonları hep sevmişimdir, yazıyıda zevkle okudum. Fazla ara verme, gene bekleriz Sem:))

Adsız dedi ki...

yok yav resimle daha kazanamadim ama 8 agustos da sergim var , gel resmimi al, alabilecek sanatsever arkadaslara da soyle lutfen gelsinler :)) Lauderdale House da saat 19:00-22:00 arasi...

Sem cim kusuruma bakma reklam yaptim :) acin halinden anla abla :)) xxx

Adsız dedi ki...

Sadece kazlarmı çalınır çamlıcanın bahçelerinde? Benimde arabanın teyibini çalmışlardı... ehu ehu

Adsız dedi ki...

Yazıyı ilk okuduğumda pek anlıyamamamıştım ama 3.bölüm olduğunu görünce eski yazılara baktım. Benimde Kadıköy'de görmüşlüğüm merak etmişliğim vardı Rodi'yi,bu yüzden hikayesini okumak hoşuma gitti. Ellerinize sağlık. Yeni yazılarınızı bekliyorum.

Adsız dedi ki...

Heh he, iyi bagladin hikayeyi Sem:)) Tebriklerim olsun.