Moda çay bardağında..
Moda sahillerinde uzun uzun yürümiyeli nerede ise bir ayı geçmiş. Cumartesi günü Moda'daki dişci cefam bitince, hadi bir sahil yapalım deyip yürüdük bizde. O kadar yürüyüşten sonra bir de çay bahçesi sefası yapıp Istanbul'u Moda sahillerinden seyredelim dedik veee şu altta resmi görülen icat sayesinde de bu keyfi hiç üşümeden yapmayı başardık.
Walla bilemiyorum kim, ne zaman geliştirmiş bu fikri, ama yurdum insanı ürünü olduğu kesin. Bu sera gibi şeyler güçlü naylondan yapılmiş ve iki kişilik yada aile formatında geliyorlar. İçine girildiğinde üstte bir ısıtıcı var (gayet ilkel ve gayet her an bozulmaya hazır), onu açıyorsun, kırmızı çizgili bardaklarda gelen çay eşliğinde Şubat ortasında çay bahçesi tadını çıkarıyorsun. Tek dezavantaj (yada avantaj!), bu kafes adını verdiğim icadın içinde sigara içilmiyor; yanınızdaki kişinin sigarası gelince sigara molası için dışarı çıkmak zorunda kalıyorsun. Ben mi? Hala içmiyorum:))
13 yorum:
Ben de tam aksine, sevmiyorum o poşetlik çay bahçelerini! Evet muzır olabilirim, ama yine de poşete girecek kadar değil! Kaldı ki, kardeşim ya adam gibi dışarıda otur, toton donsun, ya da gir otur içeride soba başında. İki arada bir deredeki bu hal da ne ola ki?!
zibirix im canim gulum anliyorum illa ki karsi olacan herseye ama bir de olumlu tarafindan bak, mesela insanlar totolari donmadan :) da guzel manzarayi izleyebiliyorlar, kendilerini hala doganin icinde sayabiliyorlar, buradan o romantik hayalci arkadaslara selamlar ve saygilar,...yurdum sozu geldi hemen aklima "Demokraside care tukenmez" yapariz biz....
Semcim merhaba :) fotografi gorunce cok guldum gene, sagolasin. Gercekten de zihni sinir icatlarimiz bitmiyor, ne guzel....umarim birgun birileri onun icinde duman tutturmezler :)
Bu arada haftanin fotosu cok manali!...basarilar dilerim ;) opuyorum
şen olasın ürgüpp, dumanın tütmezzz, ori böle bi yere hiç gitmezzz:))
merhabalar....bostanlık sera lar ...zewklerımız çok mu (resim için)değişiyor nedir..?ama daha da önemlisi okuduğum ve benimde aklıma takılan edebi bi olayı paylaşmak istiyorum sizlerle.."MİHRİ HATUN"evet bu önemli aydınımızın lise ve dengi okullarda neden eserlerınden küçücük bir gazeli,mesnevi yahut kasidesi koyulmamış...ve koyulmuyor..Dağ gibi bir divanı olan bu önemli hemcinsimin ...yorumlarınızla soru işaretlerimi kaldırmama yardım edrsenız çok sevinirim....
BUNCA YILDIR GÜL BAHÇESİ YETİŞTİRMEYE ÇALIŞTIĞIM HALDE/DEĞEMEDİM BİR GÜLE ŞU TALİHSİZ BAŞIMA BAK... tarih 1400 'leR
Mihri Hatun ...
Sera çay bahçeleri güzel fakat insan içinde daralır kanımca:)Şahsen ben duramam içinde ama genede güzel icat...
"Sana Cumartesi gunu bir seradan baktim aziz Istanbul" Olmamis Sem hic olmamis. Seni Istanbul'a bunun icinmi yolladik?:))
ahh ah istanbulda olsamda o poşet çay bahçesinde haftanın resmindeki gülen gözlüyle karşılıklı oturup ince belli kırmızı çizgili bardaktan gözlerinin içine baka baka çay içebilsem.off ya off
Bebis merhaba :) Ben bu aralar universitelere basvurularimi hazirliyorum, bu sebepten oturu de cok yogunum, lutfen kusuruma bakmayiniz efem ;) Ilerleyen zaman icerisinde bir vakit bulup konulara dalis yapacagim. Herkese selamlar, saygilar... bu arada sigarayi halen icmemene cok sevindim...tebrikler!...
Benim orda gördüğüm bir çay bahçesi değil resmen bir sera. Anlayamadığım seralarda bitki ve çiçek yetişir. İnsancıkların ne işi var onların içinde. Amaç kendinizi yetiştirmekse, benim söylememe gerek yok, bilirsiniz bunun bir sürü yolu var. Zibirix gibi dışarda oturur donmuş bir totoyla evime giderim daha iyi.
Sem hanım, bana bir haftada iki mutluluk yaşattığınız için teşekkür etmek için yazıyorum. Önce bana sayfalarınızda yer verdiniz.Ben daha bunun için teşekkür bile edemeden Sevil adlı okurunuz benle çay içmek isteğini dile getirdi. Sitenizi ilgi ile izlemeye devam edeceğimi bildirerek herkesi birde burdan selamlıyorum.
Gulen gozlerin hep gulsun arkadas!
Yorum Gönder